Safranbolu ve Eskişehir Odunpazarı Evlerinden sonra Beypazarı da restore edilen konakları ile kültür turizmine kazandırılmış ve marka kent yaratılmış. Ankara’dan gidenler için günübirlik, İstanbul’dan gidenler için ise bir gece yatmalı gezilebilecek güzel bir yer.
Beypazarında en çok havuç yetiştiği için, kentin simgesi havuç. Beypazarına geldiğinizde sizi, meydanın ortasında kocaman bir havuç karşılıyor, ortasından meydanı aydınlatan aydınlatma direği çıkıyor, bence pek estetik değil 🙂
Beypazarına, Ankara yönünden geliyorsanız, Ayaş üzerinden yaklaşık bir saatlik otomobil seyahati ile ulaşabilirsiniz. İstanbul’dan gelen ler için iki farklı güzergah var, biri Bolu üzerinden otoban ile gelmek, diğeri ise Adapazarı Taraklı, Göynük, Nallıhan üzerinden gelmek. Biz bu ikinciyi tavsiye ederiz, çeşitli kasabaların içinden geçip, doğa içinde sürüş yapabilirsiniz.
Beypazarında ne yapılır derseniz, trafiğe kapalı dar bir sokakta yürüyüş yaparsınız. Burada alışveriş yapabilirsiniz. Her dükkan önünde bulunan, köy kadınlarının anında sıktığı havuç suyundan içebilirsiniz. Beypazarının meşhuru “kuru” su , Ev baklavası veya cevizli sucuk alabilirsiniz. Bugüne kadar yediğim en güzel cevizli sucuktu. Beypazarı kurusu, sadece Beypazarında yapılıyor ve bir sene tazeliğini koruyormuş, ben o kadar bekletemedim, iki günde tükettim 🙂 Ayrıca, dükkanların önünde köylülerin toplayıp getirdiği dede sakalı, gibi çeşitli otlardan satın alabilirsiniz.
Kahvaltı etmek için bizim gittiğimiz mekan; İnözü Vadisindeki, İnözü çayının kenarındaki Cevizli Bağ Tesisleri. Cevizli Bağ Tesisleri, Kıbrısçık yolu üzerinde, Beypazarına 3-5 km mesafede, yöresel bir kahvaltı edebilirsiniz. Kahvaltıda Yöresel yemek olarak, sacda “mumbar içi” getiriyorlar, sucuk içinin sacda kavurması.Öğle yemeği veya birşeyler için tarihi “Taş Mektep”i öneririz.
Beypazarında restore edilmiş çeşitli konaklar var, bunları gezebilirsiniz. Gezilecek yerler olarak, Beypazarı Tarih ve Kültür Müzesini tavsiye ederiz. Hafız Mehmet Nurettin Karaoğuz tarafından bağışlanan 150 yıllık konak, “Beypazarı Tarih ve Kültür Evi” olarak kullanılmaktadır. Müzede Beypazarı ve yöresinin kültür ve tarihini yansıtan eserlerle Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalan çeşitli tarihi eserler sergilenmektedir. Etnografik yapıya sahip müzede bir de gelin odası bulunmaktadır.
Diğer bir görülecek yer; Beypazarı Kent Tarihi Müzesi. 1928 yılında inşa edilmiş Rüstempaşa Okulu, tarihi değerlerin sergilendiği Beypazarı Kent Tarihi Müzesine dönüştürülmüş. Beypazarı ile ilgili ilk çağlardan günümüze kadar olan tüm tarihi seyirleri, maketler, kalıntılar, dönem eserleri ve tüm belgelerle Kent Tarihi Müzesi’nde görebiliyorsunuz. Şehri tepeden seyretmek için de Hıdırlık Tepesine çıkabilirsiniz.
Beypazarı sokaklarında dolaşırken, el dokuması kumaşlar almak isterseniz, Dokumacı Hayati’ye uğrayabilirsiniz. Babadan oğula geçerek bir kaç nesildir, bu işi yapıyorlar. Güzel kumaşları var. Diğer bir uğramanız gereken yer ise, “Erdemli Han Sanat Evi”. Ev aksesuarı olarak, değişik objeler var.
Beypazarından İstanbula dönerken ise, Göynük’e uğramanızı ve Paşazade Göynük Sofrasında yemek molası vermenizi tavsiye ederiz. Etli yaprak sarma ve keşli cevizli tereyağlı mantı ve eriştesi muazzamdı.
Beypazarında en çok havuç yetiştiği için, kentin simgesi havuç. Beypazarına geldiğinizde sizi, meydanın ortasında kocaman bir havuç karşılıyor, ortasından meydanı aydınlatan aydınlatma direği çıkıyor, bence pek estetik değil 🙂
Beypazarına, Ankara yönünden geliyorsanız, Ayaş üzerinden yaklaşık bir saatlik otomobil seyahati ile ulaşabilirsiniz. İstanbul’dan gelen ler için iki farklı güzergah var, biri Bolu üzerinden otoban ile gelmek, diğeri ise Adapazarı Taraklı, Göynük, Nallıhan üzerinden gelmek. Biz bu ikinciyi tavsiye ederiz, çeşitli kasabaların içinden geçip, doğa içinde sürüş yapabilirsiniz.
Beypazarında ne yapılır derseniz, trafiğe kapalı dar bir sokakta yürüyüş yaparsınız. Burada alışveriş yapabilirsiniz. Her dükkan önünde bulunan, köy kadınlarının anında sıktığı havuç suyundan içebilirsiniz. Beypazarının meşhuru “kuru” su , Ev baklavası veya cevizli sucuk alabilirsiniz. Bugüne kadar yediğim en güzel cevizli sucuktu. Beypazarı kurusu, sadece Beypazarında yapılıyor ve bir sene tazeliğini koruyormuş, ben o kadar bekletemedim, iki günde tükettim 🙂 Ayrıca, dükkanların önünde köylülerin toplayıp getirdiği dede sakalı, gibi çeşitli otlardan satın alabilirsiniz.
Kahvaltı etmek için bizim gittiğimiz mekan; İnözü Vadisindeki, İnözü çayının kenarındaki Cevizli Bağ Tesisleri. Cevizli Bağ Tesisleri, Kıbrısçık yolu üzerinde, Beypazarına 3-5 km mesafede, yöresel bir kahvaltı edebilirsiniz. Kahvaltıda Yöresel yemek olarak, sacda “mumbar içi” getiriyorlar, sucuk içinin sacda kavurması.Öğle yemeği veya birşeyler için tarihi “Taş Mektep”i öneririz.
Beypazarında restore edilmiş çeşitli konaklar var, bunları gezebilirsiniz. Gezilecek yerler olarak, Beypazarı Tarih ve Kültür Müzesini tavsiye ederiz. Hafız Mehmet Nurettin Karaoğuz tarafından bağışlanan 150 yıllık konak, “Beypazarı Tarih ve Kültür Evi” olarak kullanılmaktadır. Müzede Beypazarı ve yöresinin kültür ve tarihini yansıtan eserlerle Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalan çeşitli tarihi eserler sergilenmektedir. Etnografik yapıya sahip müzede bir de gelin odası bulunmaktadır.
Diğer bir görülecek yer; Beypazarı Kent Tarihi Müzesi. 1928 yılında inşa edilmiş Rüstempaşa Okulu, tarihi değerlerin sergilendiği Beypazarı Kent Tarihi Müzesine dönüştürülmüş. Beypazarı ile ilgili ilk çağlardan günümüze kadar olan tüm tarihi seyirleri, maketler, kalıntılar, dönem eserleri ve tüm belgelerle Kent Tarihi Müzesi’nde görebiliyorsunuz. Şehri tepeden seyretmek için de Hıdırlık Tepesine çıkabilirsiniz.
Beypazarı sokaklarında dolaşırken, el dokuması kumaşlar almak isterseniz, Dokumacı Hayati’ye uğrayabilirsiniz. Babadan oğula geçerek bir kaç nesildir, bu işi yapıyorlar. Güzel kumaşları var. Diğer bir uğramanız gereken yer ise, “Erdemli Han Sanat Evi”. Ev aksesuarı olarak, değişik objeler var.
Beypazarından İstanbula dönerken ise, Göynük’e uğramanızı ve Paşazade Göynük Sofrasında yemek molası vermenizi tavsiye ederiz. Etli yaprak sarma ve keşli cevizli tereyağlı mantı ve eriştesi muazzamdı.